Hi, Welcome to my blog, enjoy reading.
RSS

11 Aralık 2008 Perşembe

Ispanya - Seville






İ
İspanyada yediğimiz en güzel tapaslar Bar Manolo'daydı. Üstelik yediğimiz en ucuz tapaslardı :)















Seville Katedrali Avrupa'nın en büyük katedralı olarak biliniyor.
























Flamenko gösteri sonrası kendimizi çiğ karideslere verdik :)

































Katedralin Giralda'sı yani Çan Kulesindeyiz. Buraya ulaşmak için tam 42 kat çıkmanız gerekiyor!










































Manzara nefis..













































































































Bu amca tıpkı bir Türk! Buyur yawrum diyecek diye bekliyorsunuz.






















Şimdi de Alkazar'dayız. Çocukluğum boyunca dos sistemi ile çalışan bilgisayarımda oynadığım Prince Of Persia oyunu ile tanıdığımız katedral. İçeri girmeden önce bayağı heyecanlıyım.. Acaba o tuzaklar, gizli kapılar, mozaikler, cennet bahçeleri gerçek mi?































































Burası Seville'in en eski Tapas Barı fakat inanılmaz pahalı.






















































Arenadayız.
İlk kez bir arena görüyoruz. Sorgulayan gözlerle etrafı izliyoruz. Onca hayvan burada mı katlediliyor yani? Geleneksel bir spor olaran adlandırılan boğa güreşi rehberimiz tarafından tüm ayrıntılarıyla bize anlatılıyor. Sonrasında da müzeyi geziyoruz. Geçmişten günümüze neler değişmiş, kimler ölmüş kimler kalmış tek tek dinliyoruz. Ercanto programımıza uysaydı izlemeye giderdik diyor. Ben ise miğdem bulanarak oradan hemen uzaklaşmak istiyorum :)

Hiç yorum yok: