Hi, Welcome to my blog, enjoy reading.
RSS

28 Haziran 2007 Perşembe

Paris Seyahati

Doğru zamanı yakalamak için aşağıdan yukarı doğruu gitmek lazım. Hadi bi scroll down :)

***************************************************************************

Ben bunları nasıl valizime sığdıracağım? :)

Londra'ya mı dönüyoruz? Ighhh :(


Opera meydanı..









Bu resim için ne diyeceğimi bilemiyorum. Dünyanın en güzel şarabı ve en güzel peynirleri.
"Red wine, never cold!" :)


Sırf Paris'de giymek için alıp dolapta 2 ay bekletirken kurduğum en keyifli hayallere şahit olmuş elbisem :)
Yammmmmmmmmmmmmmmi!


Bir taraf sonbahar, diğeri ilkbahar..


Seine nehri.. Şehrin her tarafında karşınıza çıkıp sizi bir anda mutlu edebiliyor. Kapalı havaya rağmen..

Dünyanın en güzel vücuduna sahip "hemafrodit"
Şişşşt dikizleme bakimmmmmm!

En sevdiğim :)





Louvre o kadar büyük ki, doğru zamanlamayla olabildiğince çok şey görmeye çalışacağız..



Hep hayalini kurduğum, filmlerde görüp özendiğim soğuk deniz ürünleri tabağı.. Salyangozlarıyla beraber :):)





Aşağıya indik, wafflelarımızı aldık, çimlere yayıldık. Kulenin ışıklandırılmasını beklerken, hiç tahmin etmediğimiz müthiş bir kalabalık ve ışık oyunlarıyla karşılaştık! Gosteri varmıs, naralar atılıyor ama bizim ne dedikleri konusunda hiç bir fikirimiz yok :)

En sevdiğimiz resimlerimizden biri.. Kule'nin orta boşluğuna bakan yerde, içinde olduğumuz mutlu ruh halini içimize çekerken..

Kule'nin en üst katı kapalı, bakımdaymış. Ne yapalım biz de 2. katına çıkarız dedik, sıra bekliyoruz.




Taksiye bindik, yaklaşık 3 KM sonra ön taraftan birşey kucağıma atladı. Torpidonun altında saklanan hayvancık dayanamayıp maymunluk yapmaya başladı. Öle etrafa bakarken bir anda kucağımda bir köpe buluvermemin yaşattığı şoku tarif edemeyeceğim :) Taksiye köpek besnelebileceğini öğrenmiş olduk.



Notre Dame Klisesi.. El işi gibi dokunmuş bir yapı.. Uzaktan çok fazla belli olmuyor ama yaklaştıkça girinti çıkıntı sandığım her yerin aslında ufak bir heykelcik olduğunu fark ettim, resmen büyülendim(dik).


All day hop on, hop off bus'dayız. Ama görüldüğü üzere kulağımızda şehiri tüm ayrıntılarıyla anlatan sesi ya da etrafı pek iplemiyoruz. Görüşemedik ya ne zamandır; hala onun acısını çıkarma peşindeyiz :)


Bu renkleeer çook güzel :)





Güya Paris'e romatik bir tatile gidiyoruz... aşağıdaki fotoğraftan benim ne kadar gitmeye istekli olduğum daha net anlaşılır :))


Hiç yorum yok: