Hi, Welcome to my blog, enjoy reading.
RSS

17 Eylül 2007 Pazartesi

Ezgi'ye...

hani senle bole alakasiz zamanlarda bilgisayar basina gecip acayip damar sarkilar sarkılar indirip icki iciyorduk ya acayip ozledim o gunleri. inanılmaz ozledim...

cok ilginc ama o anda yasadigimiz her ne ise; yani gecmisi dusunme, yapamadiklarimiz izin uzulme yapacaklarimiz icin mutluluk, kaybettigimiz ve kazandigimiz insanlar, cocuklugumuz, gencligimiz, eski komsularimiz, zonguldak, istanbul'a gelisimiz, simsimiz, senin ufak dikiş kutun, tutanmaya calistigimiz o cok mutlu deli dolu, bir bu kadar huzunlu hayatimiz, okul anilarimiz, is telasimiz, friendsimiz, senin internetten hep o şarkıları bulman ve tek liste günlerce gecelerce onları dinleyişimiz, yavuklularimiz, eve geliorum kaç bira istiyorsunlarımız, bol sigarali pis yedili aksamlarimiz, cine5'imiz, oyuncaklarimiz, metallica kasetlerimiz, aileden aldigimiz cezalarimiz, geceleri koltukta uyuyakaldığımızda birbirimizi yatağa taşıma uğraşlarımız, interrail planlarimiz, ben bu karneyi beğenmedimlerimiz, yurt dışında yasama hayallerimiz, mutlu ol yeterimiz, hic bitmeyen makarnalarimiz hatta su boregimiz, terasta yetiştirdiğimiz karpuzumuz, sabahları işe geç kalmamak için koşturuşumuz, annemin okmeydani, senin kartelalarin, santa farman, artur and andersonın, benim tatil.com'um, sınav oncesi sabahlamalarimiz, ev partilerimiz, bitli nevzademiz, bisikletlerimiz, novastar gecelerimiz, starbucks anılarimiz, sarhos oldugumda beni toparlamalarin, öğle tatilinde eve gidip seda sayan izlemelerin, radyo frekansımız, camdan yumurta atmalarımız, soul stuffımız, yandiginda sana baktigim gunler, kedoşlarımız, bu ay kesin havuza gidiyorumlarımız, selahattin amcaya sigarayla yakalanışımız, habibe teyzemiz, maybeeeee'miz, cap ou pas cap oyumuz, sezen aksu şarkılarımız, alfimiz, bıraaaaaklarımız, çabucak büyüme isteklerimiz, akmerkez alısverişlerimiz, arabayla 3 saatte bakırköye gidişimiz, matematik hocamız mehmet bey, senin uzayli arkadaslarin, pıtır pıtır merdivenden cıkma sesin, katı meyve sıkacagımız, turuncu saçlarımız, ekmek makinemiz, altıgen akvaryumumuz.. hepsini cok ozledim.

ama en cok seni ozledim.. hiç bir ayrılıkta bu kadar üzülmemiştim. nolur dön artık.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bu yaziya her baktigimda ( hafta da bir okuyorum sanirim ) salya sumuk aglarken buluyorum kendimi
ne guzel yaziyosun canim arkadasim benim.
tamamen katiliyorum dusuncelerine bende cok ozleidm seni :)
ne guzel zaman gecirmisiz, yaptiklarimiz yapacaklarimizin teminati tabi, bi arada politikaya atilmaliyim sakin unutturma bana bunu :)
sunu soylemeden edemeyecegim
hani ben universiteyi kazanmistim sen de zonguldaktaydin, sonra tatile gelmistin bir kontrol edeyim suralari diye, neyse o zaman o kadar zamanin uzerine ilk kez gorusmemistik, ama iste nasil olduysa oldu biz gene sanki hic bole bi zaman araya girmemis gibi eski cocukluk konusmalarimizin icinde bulmustuk kendimizi, oyle muhtesem deildi tatil ama bi tek muhtesem sey vardi oda bana "vay be ne buyuk arkadasim var benim, insan bundan daha iyi ne ister su hayatta" diye dusnurken bulmustum kendimi.
iste simdi de her yazini okurken sanki orda butun bunlari yaparken yanindaymisim gibi hissediyorum gercekten de.
canim arkadasim denizim biricik komsum, seni cok seviyorum vede ozluyorum, ama biliyorum ki sen antartikada ben malibuda (kendimi daha guzel yere koydum istersen deisebiliriz) olsamda hep birbirimizin sadece komsusu olarak kalicaz.
kahvemi iceyim ben :)
mendiller nereye kaybolduuuu?