Hi, Welcome to my blog, enjoy reading.
RSS

17 Eylül 2007 Pazartesi

Türkiye'nin Batıkları - Lundi


LUNDY BATIĞI

Lundy Büyük kemikli ile küçük kemikli burnu arasında Suvla körfezinde batmış 28-30 metre derinlikte. Bu geminin batışı da tam olarak bilinmiyor. İki olasılıkdan söz ediliyor. İlki Çanakkale’yi geçemeyeceklerini anlayan İngilizler 7 Aralıkta geri çekilirken birçok işe yaramayacak gemilerini kendileri batırmış, Lundy’nin de onlardan biri olduğu söyleniyor. Diğer olasılık ise torpillenerek veya mayına çarparak batmış olması. Dalış Bölgesi Lundy: Lundy emniyetli ve rahat dalış yapılabilen, sağlam kalan nadir batıklardan olduğundan, buraya gün içinde 2 dalış yapmak daha verimli olabiliyor. Batığın yüzeyinde çok fazla sayıda canlı barınmakta. Istakozlar, süngerler, orfoz, karagöz sürüleri gibi daha pek çok canlıyı bu batıkda görmek mümkün. 28 metrede yatan gemi, hafif bir açıyla iskele tarafına kaymış. Batığa inerken, özellikle kıç tarafa yöneldiğimizde gözümüze kıç tarafın hasarlı olduğu gözüküyor. Lundy 1915 yılında bilinmeyen bir sebepten dolayı buradan çarpma suretiyle batıyor. Gemi bölgenin balıkçıları tarafından 1987'de bulunmuş son 8-10 yılda dalıcılar tarafından büyük popülerlik kazanmış. Gemi o yılların tipik balta baş yapısı ve dizaynıyla özel bir batık olduğunu gösteriyor. Lundy aslında yapı itibariyle küçük bir yük gemisini çağrıştırmakta. Baş tarafın uzun yapısı ambarlarla ön plana çıkmakta. Ambarın dış kısmı tamamen iskelet halinde. Zamanında üstü ahşap kaplı olduğundan bunların çürümesi neticesinde burası tamamen açılmış bu yüzden ambar içlerine tamamen rahat bir giriş yapılabilmekte ve burada iyi fotoğraf ve video görüntüleri almak mümkün. Ancak ambara girerken zemindeki balçık tabakasına dikkat etmek gerekiyor. Yüzerlilikte en ufak hata, palet darbesinde bir uyumsuzluk ortalığı bir anda bozabiliyor. Dikkatli bakıldığında ambar tavanlarında çok sayıda renkli sünger kendilerine yerleşecek bir yer bulmuş. Yine burada küçük karagöz sürülerine rastlamakta mümkün. Batığın ortalarına gelindiğinde makina dairesinin lumbozları ve iskele, sancak kapakları gözükmeye başlıyor. Buharlı bir gemi olduğundan hemen ambarın ön tarafında eski kömür kalıntılarını balçığın içinde bulabiliyoruz. Sancak tarafında çürümüş saç duvarlardan makine dairesine geçiş rahatlıkla gözükmekte. Makine dairesi kapaklarının ön kısmında baca boşluğu var ve içinde hava çıkışını ayarlayan büyük kelebek parçayı burada görebiliyoruz. Ancak baca batarken kırılmış. O da geminin iskele bölümünde yatık olarak durmakta. Geminin kumla birleştiği yerlerde kollu istakozlar mevcut. Geminin çevresindeki kumluk alanda ise çeşitli cephaneler görülebilir. Birkaç dalışta yatık olan bacanın içinde orfozlara rastlamaktayız. Buna benzer kuytu bölümlere dikkatlice bakıldığında orfoz-müren gibi balıklarla karşılaşabiliyoruz. Özellikle ortada bulunan ırgatın alt tarafında ve arkadaki kırık bir borunun içinde saklanmış bir müren mutlaka vardır. Yaşam mahali olarak arka tarafta kaptan köşkü bulunuyor. Ancak bunun üstü parçalanmış. Hemen iç tarafta arkada bir kapı ve pencere var. Buradan içeri girildiğinde ufak bir oda ve kenarlarda eski ranza tipi yataklara rastlıyoruz. Ranzaların kenarlarındaki korkuluklar hemen göze çarpıyor. Aşağıda ortada bir dolap kalıntısı var. Bu tip eski batıklarda kapalı olan bölümlere girildiğinde ilk bakışta bir çok şey belirsizdir. Üstleri sünger ve mantar gibi canlılarla kaplı olduğundan ve yılların tortusu ve kumu buraları örttüğünden hemen algılama olmuyor. İçeri girdikten sonra kısa bir süre çevreyi incelemekte fayda var. Bu bölüm üst ve yan tarafların çürümesiyle dışarından da gözükmektedir. Yara almış kıç kısımdan zemine inerken burası kumda bir çukurluk yapmış ve hemen altında kuma gömülü pervaneyi görebiliyoruz. Bir fotoğrafçı gözü ile batığa baktığımızda kompozisyon yapabileceğimiz pek çok şey var. Özellikle geniş açı sualtı fotoğrafı çekiyorsak 180 derece geniş açılı bir balıkgözü objektij bu batık için idealdir. Baş taraf ve baş üstü iyi fotoğraf karesi oluşturmakta, ırgat ve kaptan köşkü gibi objeler daha yakından çekim imkanı sağlamaktadır. Ayrıca ambar içinden dışarı olan görüntüler model dalıcılarla beraber ayrı bir değer kazandırmaktadır. Macro fotoğraf çekenlere de fazlasıyla malzeme bulunur. Sarılı, morlu süngerler, küçük yengeçler, anemonlar, deniz tavşanları ve daha pek çok micro canlıları geminin yüzeyinde görüntülemek mümkün. Bu batıklara defalarca zevkli dalışlar gerçekleştirmek için onları korumalı, bir zarar vermemeli ve hatıra bir eşya çıkarmamalıyız. Böylelikle yeni yetişen dalıcılar da ilerde Lundy'yi her zaman sağlam bir şekilde görebilirler.

Hiç yorum yok: